Ameliyatsız Varikosel Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ameliyatsız Varikosel Tedavisi Avantajları Nelerdir?
Varikosel, erkek yumurtalığını koruyan skrotum (torba benzeri ) da yer alan toplar atar damarların genişlemesi şişmesi ve büyümesidir. Ağrı, şişlik şeklinde belirtiler verebilir. Uzanır vaziyette belirgin olmasa da ayağa kalktıkları zaman gözle görülür bir biçimde belirginleşebilmektedir. Çoğunlukla %90 sol tarafta görülen varikosel, sadece %1-2 oranında sağ tarafta, %8-9 oranında ise iki taraflı olmak üzere yumurtalık toplardamarlarında görülebilmektedir. Varikosel hastalığının tek çözüm yolunun ameliyat olduğunu düşünen insanlar, dünyada sıklıkla uygulanan bir çok hastalıkta başarı sağladığı gibi, bu hastalığı da cerrahi müdahale gerekmeden lokal anestezi altında embolizasyon yöntemiyle tedavi edebilmektedir. Ameliyatsız varikosel tedavisinde kasık bölgesinden uygun bir toplardamar içerisine iğne yardımı ile girilerek varikosel’e neden olan sorun tespit edilmektedir. Daha sonra ince boru ve tel ile genişlemiş olan damar koil ( metalik pıhtılaştırıcı ve köpük gibi maddeler yerleştirilerek kapanır. Ameliyatsız Varikosel Tedavisi hakkında daha kapsamlı bilgiye ulaşmak için web adresini ziyaret edebilirsiniz.
Ameliyatsız Varikosel Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ameliyatsız Varikosel Tedavisi, cerrahi işlem yapılmadan hiçbir kesi ve dikiş işlemi uygulanmadan yapılmaktadır. Genel anesteziye gerek duyulmamakta, sadece lokal anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Ameliyatsız varikosel tedavisi, cerrahi yönteme göre daha ağrısız bir işlemdir. Hastalar aynı gün taburcu olur ve iyileşme süresi daha kısa olmaktadır. Daha önce cerrahi işlem görmüş, fakat olumlu sonuç elde edemeyen kişilere rahatlıkla Ameliyatsız varikosel tedavisi uygulanabilmektedir. Ameliyatsız varikosel tedavi edildiği süre zarfında spor aktivitelerinden, vücudumuzu zorlayacak ağır işler ve cinsel aktivitelerden doktorun onayı olmadığı sürece uzak durulmalıdır. Spor ve ağır işler 4 -6 hafta, cinsel aktiviteleriniz 15-30 gün süre ertelenmelidir.3 ayda bir kontrole gidilmesi ihmal edilmemelidir.
